1 Ocak 2015 Perşembe

BİR GÜN (ONE DAY): David NICHOLLS

Gönderen MGK on 10:23 with 1 yorum



"Seni kırkında hayal edebiliyorum," dedi sesinde bir imayla. "Şu an bile gözümde canlandırabiliyorum."
Genç adam gözlerini açmadan gülümsedi. "Devam et."


Emma Morley ve Dexter Mayhew üniversite mezuniyetinden sonra birlikte bir gün geçirirler ve o günden sonra her gün birbirlerini düşünürler. İstisnasız. Ama sanmayın ki o bir günden sonra ayrı düşerler. Arkadaş olarak kalırlar. Dexter önüne gelen kıza asılır. Garson kızlar da dahil. Ve TV sunucusu olur. Buna karşın kariyerinde önemli bir sıçrama yaşamaz. rahat ol!  adlı bir gece programında sunuculuk yapar. Ancak bu program tepki alır, çoğu insan tarafından sevilmez. Dexter durmadan içki ve sigara içer, bazen de hap kullanır. Bunları yaptıktan sonra kendinden utansa da bir türlü bırakamaz. Emma ise Dexter'la biraz zıt bir karaktere sahip. İçki içer ama Dexter kadar abartmaz,ağır başlıdır biraz. Tiyatro oyuncusudur ve çok iddialı olmasa da oyunlar yazar ve küçük bir Meksika restoranında çalışır. Yaptığı işi pek sevmez. Dexter'la buluşup gezerler. Birbirleriyle çok iyi anlaşırlar. Birlikte Yunanistan'a bile giderler. Derken Emma öğretmen olur. Birbirleriyle daha az vakit geçirmeye başlarlar. Ama yine de her gün birbirlerini düşünmeden edemezler. Dexter da rahat ol!'u birlikte sunduğu Suki'yle çıkar. Dexter her ne kadar Suki'yi sevmese de buna katlanır. Çünkü kariyeri için gerekli olan buymuş gibi hisseder. Bu sırada Emma da çalıştığı restorandan komedyen olan Ian'la sevgili olur. Çok geçmeden Dexter ve Emma birbirlerinden soğumaya başlarlar. Arada sırada buluşurlar, bu buluşmaları da çok sıkıcı ve çekilmez olur. Yine buluşup yemek yedikleri zaman Dexter'ın ağzından Emma'nın hoşuna gitmeyen bir laf çıkar ve iki yıl birbirleriyle konuşmazlar. Bazen eski arkadaşlarının düğünlerinde karşılaşırlar. Dexter'ın sunuculuk kariyeri düşüşe geçer ve Suki'den ayrılıp Sylvie'yle çıkar hatta evlilik planları yapar. Emma'yla tekrar Tilly'nin düğününde karşılaşıp barışırlar. Dexter ve Sylvie evlenirler hooop bir kız çocukları olur -zaten Sylvie evlenmeden hamile kalır. Sylvie ise Dexter'ın eski üniversite arkadaşı Callum'la aldatır onu (Terbiyesiz seni. Bulmuşt da beğenmiyor adamı. Ne yaptı sanki Dexter sana?).  Dexter bunu öğrenir ve evliliklerinin ikinci yılında boşanırlar. Dexter işsiz kalır. Sylvie ile evlenmeden önce sunuculuk hayatı sona erdiği için Callum'un bilmem ne şirketinde çalışıyordu çocukcağız. Emma da yazarlık için Paris'e gider ve gençlik romanı çıkarır. Başarılı da olur. Dexter'ın durumundan haberdar olur ve onu Paris'e çağırır. Olaylar olaylar. Paris'ten döndüklerinde evlenirler (en sonunda!). Dexter küçük bir kafe açar. Açtığı kafe meşhur olur. İşleri iyi gider. Sonra Emma çocuk ister ama ne yazık ki bir türlü olmaz çocukları. Ardından oturdukları ev satılır ve yeni eve bakmak için Emma Dexter'ın yanına giderken araba çarpar Emma ölür (yapamazsın bunu David!). Dexter çöker (yazık lan sana). Ardından Emma'nın birinci ölüm yılddönümünde çok içki içer. Kendini evine zor atar. Ertesi gün Jasmine'i (Dexter'ın kızı) bırakmak için gelen Sylvie, Dexter'ın babasını arar onu şöyle bir temizler ve Dexter babasıyla yaşar bir müddet. Daha sonra kendine küçük mütevazi bir ev alır. Kafesine müdür olarak aldığı kendinden on yaş küçük (bu arada Dexter 42 yaşında) olan Maddy ile evlenir. Ancak Emma'yı hiçbir zaman aklından çıkartamaz. Aklından çıkarmak istemez.


Uzun zaman sonra okuduğum en heyecanlı aşk kitabıydı. Normalde nefret ederim aşk romanlarından. Ama Nicholls'un hikayenin içine kattığı macera beni kendine çekti. Filmi kitabı kadar başarılı değil ne yazık ki. İçine etmişler resmen hikayenin. Kitabı okumasaydım filmi hiç bir şekilde anlayamazdım. 



Categories:

1 yorum: